16 Şubat 2016

Azra Kohen / Fi




Benim başıma ne geliyorsa meraktan geliyor :)
Bu kesin...

Bildiğiniz gibi Fi / Çi / Pi bir üçleme...

Herkesin yana yana anlattığı, altı çizili cümleleri paylaştığı, "yolum aydınlandı", "bakış açım değişti" laflarıyla en filtreli fotoğrafların yayınlandığı, sosyal mecrada hayran kitlesi büyük bir kitap kendileri...

Fakat bir şeyi kesinlikle takdir etmek gerek, tanıtımı çok iyi yapıldı.. Uzun süre çok satanlar arasında yerini korudu her 3 kitabı da....

Kitap kötü mü? Hayır...
Kitap iyi mi peki? Oda hayır :)
Ama stratejisi çok iyi...
Benim fikrim bu...




İlk başta psikolog Can Manay bana bir yerlerden çok tanıdık geldi... Evet olaylar örgüsü aynı şekilde ilerlemiyordu ama karakter aşinaydı her haliyle.... Zengin, otokontrol manyağı, sapkın aşık ve özgüven patlamasının en alasını barındıran bir karakter... Şimdi ben böyle yazınca o seriyi okuyan herkes için o his oluşacaktır.... Şu benimde yana yakıla okuduğum 50 ton üçlemesindeki yakışıklı Grey :))) Ne tesadüf değil mi :)) Ama tekrar söylüyorum kitabın akışı aynı değil...

Bir başka benzerlik ikisinin de üçleme olması ve her ikisinin de pazarlama stratejisinin aynı şekilde belirlenmesi... Uyandırdıkları merak bile aynı :)))

Yakında Azra Kohen durun bu olmadı Duru'nun gözünden tam aktaramadım bu kitabı bir de böyle okuyun derse şaşırmam :))

Kitapta ana karakterimiz Can Manay... Diğerleri aşık olduğu kadın Duru, Duru'nun sevgilisi Deniz, Deniz'e körkütük aşık Ada, Ada'ya aşık Göksel, öğrencisi ve asistanı Bilge ve biranda kendine düşman ettiği Özge :) Bir de ufak yan karakterler var tabi ki... Yaşamlarından kesitler kısa kısa verilmiş....

Ben bu kitapta en çok Bilge ve Özge karakterini sevdim... Daha bir et kemiklerdi benim için :))

Kitabın akıcı bir dili var... Dedim ya biraz önce merak duygusunu çok güzel kullanmış... Sürekli acaba diyorsunuz... Pembe dizi kıvamında... Hafif bir Dallas'lık da söz konusu... Ben diyim bu kitapların da filmi çekilir...

Evet kitaba kötü demiyorum... Ama yolumu aydınlatıp kendimi bulacak kadar da etkilemedi beni... Hala bildiğiniz Şebo'yum... Evrim geçirmedim :)

Bu arada altı çizilebilecek çok güzel cümleler de var tabi ki... Ben çizmedim...
Tamam tamam, kitap ödünçtü o yüzden çizemedim :))) Ama işaretledim :))) En alasından hem de :)))

Yorumuna güvendiğim blogger arkadaşlar demişlerdi ki, bir arkadaşında varsa oku ama alacağım diye uğraşma... Ben de onların sözünü tuttum :) Aynı şeyi size de önerebilirim... Beklentisiz okursanız gideri var...

Kitap hakkında onca lafı ettim, diğerlerini okuyacak mıyım peki...  Tabi ki okuyacağım :)))
Çi'ye başladım bile...
Madem meraklı kediyim, 9 canım da vardır elbet :))))

Bir ara fırsat bulduğumda buraya işaretlediğim yerleri de yazacağım. Malum kitap geri gidecek... Alıntılar kalsın bana...


** Fi; bir bütünün parçaları arasında gözlemlenen, uyum açısından en yetkin boyutları verdiği düşünülen geometrik ve sayısal bir oran bağlantısıdır.

** Doğruyu bilmek adına deneyimi feda etmek.... Bilgi, korkak beyinlerde deneyimi öldüren bir zehir gibi yayılır, eğer sürekli bilgiye dayalı hareket etmeye önem verirsen asla özgürleşemezsin, özgürleşemezsen deneyimleyemezsin, deneyimleyemezsen değişemezsin, değişemezsen asla senleşemezsin. 

** Ben ne olduğumu biliyorum, ne kadar olabileceğimi merak ediyorum.

** Belki hayatını sonlandırmayı düşünecek kadar umutsuz değildi ama sonlandıranların psikolojilerini anlayacak kadar mutsuzdu.

** Yetersizlik hissi insana tuhaf şeyler yaptıran hatta tuhaf şeyleri ihtiyaç olarak algılatabilen bir histi. Çoğu insan aslında özlemini çektiği şeyin zenginliğindeymiş gibi davranıyordu. Bu durum herkeste farklıydı. Saçları olmayan adamlar peruk takmaya karar verirlerse seçtikleri perukla saç zengini olarak geziyorlar, memeleri küçük olan bazı kadınlar dolgulu sutyenlerle ortalıkta göğüslerini gere gere dolanıyorlar, dişleri bozuk olanlar dişlerini gözleri kamaştıracak kadar beyaz ve büyük yaptırabiliyorlar ya da burunlarından memnun olmayanlar burunlarını abartılı küçültüyorlar, dudaklarını dolduranlar patlatırcasına şişiriyorlardı...  Herkes eksikliğini çektiği şeyi neden abartıyor diye düşündü Özge. Hayat gibi diğer şeyler de dozajında güzeldi.

**  Şadiye sarılmayı ve ağlamayı çok seven dokunmatik bir kadındı....

** Bazen karşındakinin zekası, aslında kendi zekanın aynasıdır.

** Bir savaşçıya verilecek iki iyi nasihat vardır. Bir:Savaşlarını iyi seç çünkü içinde kaybolabilirsin. İyi bildiğine ve sevdiğin bir şeyin içinde kaybolmak, beceriksiz olduğun ve sıkıldığın bir şeyin içinde kaybolmaktan daha iyidir. İki: Savaşçı ruhun, amacını gölgelemesin. İyi savaşçılar savaşlarını güçsüzlüklerinden değil, ne için savaştıklarını unutup savaşın kendisini amaç yaptıklarından kaybederler. Bi savaşa başladıysan nerde bitirmen gerektiğini en başından hesaplaman lazım. Zafer bazen, kazanmak için son darbeyi vurmamak olabilir. Zafer gibi gözüken şey ancak çok sonra farkına varabileceğin bir yenilginin başlangıcı olabilir....






29 yorum:

  1. ayy çok yaşa bir tek benmiyim acaba etkilenmeyen bayılmayan diyordum yalnız değilmişim :) grinin elli tonu daha akıcıydı bana göre :) çok yerinde saymış karakterleri anlatırken ben 3 lü set halinde aldım Çİ den umutluydum ama onunda gidişatı aynı gibi sıkılmadım desem yalan olur ama sırf meraktan ve verdiğim paradan ötürü okuyacağım :))

    YanıtlaSil
  2. Ben de bugünlerde başlayacağım. Okumayı düşünmüyordum ama hediye geldi, eh okumak farz oldu :)

    YanıtlaSil
  3. Haha ;D Çok samimi bir yorum olmuş :)))
    Kitabı gözümde canlandırdın :)
    Ben daha felsefi sanıyordum, ilginç konulu fln fln...
    Gri'yi de ilk gördüğüm zamanlar daha derin bir kitap sanmıştım :)))
    Karakterlere güldüm! O ona aşık, o onla sevgili, herkes düşman... Hani biz marjinaldik ;D

    Ben de merak ediyordum merakı bıraktım :)

    Film kesin çekilir! Bayılır bizimkiler ilişki işlerine ;)))

    Teşekkürler!

    YanıtlaSil
  4. İşte böyle sıcacık kitap yorumlarına ihtiyacı var bu blog dünyasının. Ağzına sağlık ne güzel anlatmışsın. Bende de sürekli bir kararsızlık vardı. Alsam mı almasam mı diye. Sayende artık kararlıyım. Al-ma-ya-ca-ğım. Teşekkürler bu tatlı yorum için...

    YanıtlaSil
  5. Bir arkadasim -Isim vermeyecegim ama o gelir burayi okur zataen eminim- bu kitabi sevmedigini gayet net bir dille anlatmis ve Kohenizm fanlari sebebiyle neredeyse lince ugramisti.
    Ben basindan beri coooook onyargiliyim zaten kendisine. Sebebi de bu programda ( https://www.youtube.com/watch?v=1nS_A2ewaQ4 ) soyledigi ' Turkiye'de okunacak Turk yazar yok' kivaminda sozler ve Turk edebiyatina burun kivirmasidir. Videoyu da izlemeni tavsiye ederim. Ve temin ederim icindeki tohumlari catlatmayacak olsa da seni sinirden catlatacaktir :))
    Neyse, ben de kitabi bi okuyup oyle elestireyim vs diye kendisinden ilk kitabi odunc aldim. Yukarida bahsettigim videonun uzerine yekin zamanda bir yerde Kohen'in Kitap Agaci bulusmasindaki beyin uzerine yaptigi tip sunumunu da izleyince okumaktan vazgectim.
    Belki okuyacak kitap kalmadiginda :)

    YanıtlaSil
  6. Gülşah;

    Yalnız değilsin arkadaşım :))
    Allahtan ben para vermedim :) Yoksa hakikaten bumudur arkadaş derdim :))

    YanıtlaSil
  7. Handan;

    Bir de sen oku bakalım, sen ne düşüneceksin ;)

    YanıtlaSil
  8. Gizli Yetenek;

    Bence de alma :)

    YanıtlaSil
  9. Dağınık Anne;

    Bende felsefi olduğunu hayal etmiştim, çokça hemde :)
    Ama gride değil ahahaaa :)) İçeriğini az çok biliyordum :))
    Güçlü, kontrol manyağı bir adam nasıl olur ki diye okumuştum :)))

    İlişki ilişkileri :))) Tek geçeriz ayıp ettin :))

    Ben teşekkür ederim asıl samimi yorumun için...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ehe :) hiç mi aklından geçmedi ilk gördüğünde :D yalnız mıyım bu konuda :)
      Sevgiler sunarım :)

      Sil
  10. Çocuklu hayat;

    Teşekkür ederim :) Hissettiğimi söyledim sadece...
    Bloglarda okuduğum yorumlar benim için de birşey tercih ederken çok önemli... O yüzden neyse o bende...
    Haa bazen renkler ve zevkler tartışılmaz o ayrı konu...
    Ne demek istediğimi anlatabilmişimdir umarım :)))
    Sevgiler ♥

    YanıtlaSil
  11. Çok popüler olan şeylere karşı tepkiliyim nedense. Bu seriden de o yüzden uzak durdum hep. Neyse çok birşey kaybetmemiş gibiyim...

    YanıtlaSil
  12. Damla;

    Vay beeeee.... İzledim şimdi... Okumuş ama etkilenmemiş...
    Dediğin gibi burun kıvırmaktan da ileri bişey bu...
    Annelikle ilgili söyledikleri de var sonunda hatta...
    İflit oldum... Tıp sunumunu da ayrıca merak ettim...
    Kohenizm fanları en önemli şeyi unutmuş bence SAYGI....
    Bir kitabı beğenmek yada beğenmemek o okuyucunun kendi tercihidir ve kimse buna saygısızlık edemez diye düşünüyorum...
    Sonuçta kendi fikirlerimizi söylüyoruz, anlatıyoruz, tartışıyoruz... Saygı çerçevesinde yapıyoruz hepsini de... Sen benim fikrime karşı bunu nasıl söylersin, beğenmelisin denir mi yahu...

    YanıtlaSil
  13. Saadet;

    Kesinlikle kaybetmedin arkadaşım :)

    YanıtlaSil
  14. Merhabalar , hiç bu tarz kitap okumamıştım ,ama nedense sevemiyorum ben böyle kitapları :)

    YanıtlaSil
  15. Ben Fi ve Çi'yi beğendim,akıcı severek okudum ama Pi elimde hala sürünüyor.Dizi reyting yapınca nasılsa son kitapta öyle olmuş.Keşke Pi'yi daha kısa yapsaydı daha hoş olurdu.

    YanıtlaSil
  16. Nesrin;

    Beyaz dizi kıvamında işte :)

    YanıtlaSil
  17. Sevtap;

    Pi daha da kötü yani... vayyy vayyy ki ne vayyyy :)
    Başladım bir kere, mecbur devam edeceğim ;)

    YanıtlaSil
  18. Bu seri hakkında hem olumlu hem de olumsuz yorumlar okuyorum.Ben de alsam mı almasam mı diye karar veremedim.

    YanıtlaSil
  19. Bence sana sığ gelmiş biraz. Ama hiç bu tarz kitapları okumaya, sorgulamayan insanlara farklı bakış açısı kazandırdığını düşünüyorum. Beni kitaptaki cinsellik rahatsız etmişti. Yani sanki herkes okusun çabasıydı. Bir insanın bile düşünmesini başarıyor ise iyidir bence. Herkes bizim gibi aşmış değil Şebo:))))

    YanıtlaSil
  20. Nesrin;

    En kısa zamanda canım.

    YanıtlaSil
  21. Gamze;

    Mutlaka bir arkadaşında vardır, ordan bir dene ilk önce istersen... Seversen devam edersin, tabiki bence :)

    YanıtlaSil
  22. Kadriye;

    Daha farklı bir kitap bekliyordum galiba ben... Beyaz dizi kıvamlı değil :)
    Evet herkes okusun çabası çok fazlaydı kitapta...
    O konuda haklısın bak...
    Şimdi Çi'yi okuyorum oda farklı değil..
    Ama seriyi yarım bırakmamak için tamamlayacağım.
    Yukarıda Damla bir link vermiş, sen asıl onu izle...
    Yok böyle birşey diyeceksin...

    YanıtlaSil
  23. Üç kitabı da sırf hakkında konuşabileyim diye okudum.Seri hakkında her yerde söylüyorum ama söyleyebileceğim tek şey ; yazarın tamamen kendi mastürbasyonudur.
    Blogumda zaten yazdım yazacağımı ama Fi-Çi-Pi tamamen bir pazarlama taktiğidir,beraberinde destek yayın evini ihya etmiş,üç beş instagram kullanıcısını fenomen edip başımıza edebiyat gurusu çıkarmış, yazarını ise zengin etmiştir.Üç beş güzel sözün altını çizip de çatlayan tohumlardan da ne olur bilemem :)
    öpüyorum çok çok
    Bu arada Damla'nın bahsettiği arkadaşın kım olduğunu sanıyorum anladın :)

    YanıtlaSil
  24. Zahide;

    Ahahahahaaaaa şimdi anladım :)))
    Çok abartıldı evet... Abartıldığını bile bile okudum bende... Sırf meraktan... Çi'yi de dün bitirdim hatta. Neden 2 kitap olmuş onu hiç anlamadım... Laf uzatılmış, uzatılmış ve hadi ben bunu çiftliyim denilmiş sanki. Pi de de aynı his uyanacak muhtemelen bende evet...

    Bu arada çizikli çatlayan tohumlar konusunda sana sonuna kadar katılıyorum. Bak çiziktirdim ama çatlayamadım bile :))))

    Yorumuna sağlık ve hoşgeldin :)

    YanıtlaSil
  25. Kitap kapakları çok renkli ve ilgi çekici, isimler de öyle ama içi boş bir hikaye olduğunu tahmin ediyordum. Onun için hiç heveslenedim:) Kütüphanede gereksiz kitap sevmiyorum:) İy iki almamışım, okuyunca seni daha bir sevindim..

    YanıtlaSil
  26. Shemellon;

    Ben de almadığıma sevinenlerdenim :)

    YanıtlaSil

Güzel yorumlarınız için teşekkürler :)